Konyaaltı Masaj Hizmetleri Buse Hanım

Konyaaltı Masaj Hizmetleri

Edward durup nedenini düşünmedi. Çiftin arkasından giderken Harold’un ‘Hayır’ veya ‘Yapma’ şeklinde bir şey bağırdığını duydu, fakat tam da bu tür ricalara kulaklarını tıkamıştı o anda. Yeniden aynı rüyanın içindeydi. Durumunu Konyaaltı Masaj Hizmetleri tarif etmek zor gelecekti kendisine: Öfkesi kabarmış, döne döne bir tür vecd halini almıştı. Sağ eliyle insanın omzunu kavradı, onu çevirdi ve sol eliyle boğazına sarıldı, duvara doğru itti. Adamın kafası tok bir ses çıkararak dökme demirden bir su oluğuna çarptı. Hâlâ boğazcaını bırakmadan Edward onun simaına vurdu, bir tek defa, fakat yumruğunu sıkıp çok sert vurdu.

Sonrasında dönüp Mather’in gözlüğünü bulmasına yardım etti, camlarından biri çatlamıştı. Adamı kaldırımda oturur bırakıp oradan ayrıldılar, kız arkadaşı başlangıcında onunla uğraşırken adam iki elini yüzüne kapamıştı. O akşam Harold Mather’ın minnettar görünmediğini Edward’ın fark etmesi biraz zaman aldı, ve suskunluğunu, kendisine karşı suskunluğunu da; yaptığını arkadaşının onaylamamakla kalmayıp daha da fenasü utandığını anlamasıysa bir-iki gün sürdü. Pub’a gidince ikisi de bu vakadan söz etmediler, sonrasında da Mather bu konuyu Edward’a hiç açmadı.

Konyaaltı Masaj Hizmetleri

Mather onu azarlasaydı biraz ferahlardı. Fakat öyle açıkça belli etmeden Edward’dan uzaklaştı. Dostlarının yanında görüşseler de ve Edward’a karşı görünür şekilde mesafeli davranmasa da dostlıkları asla eskisi şeklinde olmadı. Davranışının Mather’ı gerçekten iğrendirdiğini düşününce acı çekiyordu Edward, fakat bu mevzuyu açacak cesareti yoktu. Hem Mather baş başa kalmamaları için elinden geleni yapıyordu. İlk başta Edward, hatasının, Mather’ın küçük düşürülmesine şahit olmasının onun gururunu kırmış olması sandı, sonrasında onun kahramanı gibiymiş benzer biçimde davranarak, Mather savunmasız ve zayıfken kendisinin sağlam bulunduğunu göstererek bu hatayı pekiştirmişti.

Daha sonra, hiç de harika bir şey yapmamış olduğunu anlayınca utancı daha da büyümüştü. Sokak kavgası şiirle ve ironiyle, ilkel caz veya tarihle bir arada olamazdı. Suçu zevksizlikti. Sandığı kişi değildi kendisi. İlginç bir tuhaflık, kaba bir erdem sandığı şeyin terbiyesizlik olduğu ortaya çıkmıştı. Yumruklaşmasının arkadaşını etkileyeceğini sanan bir köylüydü o, taşralı bir budalaydı. Bu yine değerlendirme alçaltıcıydı. Yetişkinliğe adım atmaya özgü gelişmelerden birini kanıtlıyordu Edward: Kendisiyle ilgili yargı verilirken başka değerlerin dikkate alınmasını yeğlediğini keşfediyordu. O günden beri kavgadan uzak durmuştu.