Konyaaltı Mutlu Sonlu Masöz

Elizabeth sü permarkette bir delikanlıyı gö zü ne kestiriyor. Bu ilk kez olmuyor, fakat annesi ö leli beri ilk kere bö yle bir şey yapıyor; bununla beraber bir sü permarkette. Eskiden sokak Konyaaltı Mutlu Sonlu Masöz kö şelerinde, beyaz perde girişlerinde avlanırdı. Bu yasak. Muriel Teyze onun sadece kendi tanıdıklarının oğullarıyla, ö zel okullardaki geleneğe uygun danslara gitmesine izin veriyor. Elizabeth bu danslardan hiç mi hiç hoşlanmıyor; o pespembe yanaklı, kısacık saçlı oğlanlardan da.

O şimdi beraber olduğu oğlan gibilerini yeğliyor. Oğlanın saçları uzun, ö rdek kuyruğu biçiminde taranmış; sırtında yakası kalkık kırmızı bir deri ceket var. Kapkara kaşları alnının ortasında nerede ise birbiriyle birleşiyor. Çenesinde bir yara izi var, traş olurken kesmiş olmalı. Elizabeth otomobile binerken, oğlanın daha kısa boylu olan arkadaşı otomobilden iniyor, ona bir şeyler homurdanarak gülüyor. Otomobilin içi damalı plastikle kaplanmış. Kuştü yü nden yapılmış bebeklerle sü slü . Elizabeth bö yle arabaları sever. Bö yle arabaların içinde tehlike kol gezer. Fakat o bunu denetleyebileceğini biliyor. Kendi ellerinin gö zle gö rü lmez gü cü nden hoşlanıyor. Her süre tam vaktinde durabileceğim biliyor.

Konyaaltı Mutlu Sonlu Masöz

Bunu yapabilmek onu hem heyecanlandırıyor, aynı zamanda memnun ediyor. En uca kadar gitmek, sonra birden gerisin geri sıçrayıvermek. (Bir şey daha var: Oğlanlar –herhangi bir oğlan, herhangi bir ağız veya bir çift kol– bir olanak yer alıyor; Elizabeth’in sadece sezinleyebildiği, ummuş olduğu bir nitelik bu.) Bir sü re arabayla dolaşıyorlar, sonra birer krep yiyecek için Fran’ın Yeri’ne gidiyorlar. Bu birlikteliklerin bir bö lü mu de yiyecek. Elizabeth kendi krepini ö mrü nde sanki hiç krep gö rmemiş gibi hapır hupur yiyor. Oğlan sigara içiyor, kısık gö zlerle onu seyrediyor. Adı Fred veya başka bir şey. Elizabeth ona nerede oturduğunu sö ylü yor. Oğlan bundan etkilenmemiş şeklinde gö rü nmeye çabalıyor.

Elizabeth Muriel Teyze’nin ve kendisine verdiği gö sterişli havanın neye değer olduğunu tam anlamıyla duyumsuyor. Bu, Elizabeth’in de aynı iddialı havayı sergilemesine engel olmuyor. Muriel Teyze’nin kendine ö zgü terö rleri var, bunlar Elizabeth için yeterince gerçek; ama giderek artan yararlan da olduğu yadsınamaz. Otomobille biraz daha dolaşıyorlar, sonra sessiz bir yan sokakta park ediyorlar. Old Spice traş losyonunun kokusu bü tü n arabayı kaplıyor. Elizabeth deriden kolun yaklaşmasını, kendisine dokunmasını, sarılmasını bekliyor. Şu anda ö n hazırlıklara, kopçalarla uğraşmaya, kaburga kafesi çevresinde okşamalara zaman yok. Elizabeth kendisini salt iyilik için sunmak niyetinde değil.